Balzamik sirke ile normal sirke arasında birkaç fark bulunmaktadır. İşte bazı temel farklılıklar:

1. Üretim Süreci: Balzamik sirke, üzüm suyunun fermantasyonu ve ardından uzun süreli olgunlaştırılma süreci ile elde edilir. Normal sirke ise genellikle alkollü bir sıvının asit fermantasyonu yoluyla üretilir.

2. İçerik ve Tat: Balzamik sirke, üzüm suyunun yoğunlaştırılması ve çeşitli üzüm türlerinin karıştırılmasıyla elde edildiği için daha tatlı bir tada sahiptir. Normal sirke ise daha asidik bir tada sahiptir.

3. Renk ve Görünüm: Balzamik sirke, koyu kahverengi veya koyu mor renge sahiptir ve genellikle yoğun bir kıvama sahiptir. Normal sirke ise daha açık renkte ve sıvı formdadır.

4. Kullanım Alanları: Balzamik sirke, genellikle salatalarda, peynirlerde, çeşitli soslarda ve tatlılarda kullanılır. Normal sirke ise genel olarak salata sosları, turşular, temizlik ve bazen pişirme için kullanılır.

5. Fiyat: Genellikle balzamik sirke, normal sirkeye kıyasla daha pahalıdır. Balzamik sirke, uzun üretim süreci ve yoğunlaştırma işlemi nedeniyle daha maliyetli olabilir.

Genel olarak, balzamik sirke daha tatlı, yoğun ve özel bir tada sahipken, normal sirke daha asidik ve genel amaçlı bir şekilde kullanılır. Hangi tür sirkenin kullanılacağı, kişisel tercihlerinize ve yemek tariflerine bağlıdır.
Instagram, sosyal medya platformlarından biri olarak, kullanıcıların fotoğraf ve video paylaşabildiği bir uygulamadır. Instagram, son zamanlarda kullanıcıların bağış toplama işlemlerini daha kolay hale getirmeyi amaçlayan yeni bir özellik eklemeyi düşünebilir. Bu özellik sayesinde, Instagram kullanıcıları bir sayfada toplu bağış yapabilir veya bir sayfayı destekleyen bir bağış için bir ödeme yapabilir. Bu özellik, sosyal medya platformları aracılığıyla bağış toplama faaliyetlerini daha kolay hale getirebilir ve bu sayede daha fazla kişiye ulaşılmasını sağlayabilir. Ancak, Instagram'ın bu tür bir özelliği olup olmadığı konusunda emin değilim ve bu nedenle daha fazla bilgi verebilmem mümkün değildir. Sizlerin bilgisi var mı arkadaşlar?
Bilinçdışı çatışma, psikolojide ve psikanalitik kuramda kullanılan bir terimdir. İnsanların bilinçaltında yer alan farklı dürtüler, istekler, inançlar veya değerler arasında çelişki veya çatışma olduğunda ortaya çıkan bir durumu ifade eder. Bu çatışma, kişinin bilinçli düzeyde farkında olmadığı, ancak davranışlarını ve duygusal deneyimlerini etkileyen bir etken olabilir.

Sigmund Freud'un psikanalitik kuramına göre, bilinçdışı çatışmaların kökeni çocukluk dönemindeki deneyimlerimize dayanır. Çocuklukta yaşanan bazı travmatik olaylar veya aile dinamikleri, bilinçaltında çatışmalara neden olabilir. Örneğin, çocuklukta yaşanan bir ayrılık deneyimi, güven ve bağlanma ile bağımsızlık arasında bir çatışma yaratabilir.

Bilinçdışı çatışmalar, kişinin davranışlarını, duygusal tepkilerini ve düşüncelerini etkileyebilir. Bu çatışmalar genellikle bilinçdışında kalır ve kişinin kendisiyle ilgili farkında olmadığı içsel çatışmalara yol açabilir. Örneğin, bir kişi başarıya ulaşmak isteyebilir ancak başarının getirebileceği sorumluluk veya reddedilme korkusuyla da mücadele edebilir.

Psikoterapi, bilinçdışı çatışmaların farkına varılmasına ve çözülmesine yardımcı olabilir. Bu süreçte terapist, kişiye bilinçaltındaki çatışmaları anlamasına ve üzerinde çalışmasına destek olur. Böylece kişi, daha sağlıklı ve uyumlu bir şekilde davranabilir ve duygusal iyilik halini artırabilir. Ancak, bilinçdışı çatışmaların tamamen çözülmesi zaman alabilir ve bazen sürekli bir çalışma gerektirebilir.
"İnsani beşeri" terimi, genellikle sosyal bilimler ve insan davranışıyla ilgili çalışmalarda kullanılan bir ifadedir. "İnsani" kelimesi, insanlarla ilgili olan veya insanlara özgü olan anlamına gelirken, "beşeri" kelimesi ise insanlar arasındaki ilişkileri, kültürü, toplumu, tarihini ve diğer insan odaklı konuları ifade eder. Bu terim, insan davranışını, toplumsal yapıları, kültürleri ve diğer insan etkileşimlerini anlamak ve açıklamak için kullanılan bir perspektifi veya alanı ifade eder.

İnsani beşeri çalışmalar, antropoloji, sosyoloji, psikoloji, tarih, kültürel çalışmalar, dilbilim ve benzeri disiplinleri içerebilir. Bu disiplinler, insanların sosyal, kültürel ve tarihsel bağlamlarını araştırarak insan davranışının anlaşılmasına ve açıklanmasına katkıda bulunurlar. İnsani beşeri çalışmalar, insanlığın deneyimlerini, değerlerini, inançlarını ve etkileşimlerini anlamak için birçok farklı yaklaşım ve yöntem kullanır.
Dünya Mirası Geçici Listesi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından belirlenen ve Dünya Mirası Listesi'ne potansiyel olarak eklenmek için aday gösterilen kültürel ve doğal alanların bir listesidir. Bu liste, ülkelerin kendi kültürel ve doğal mirasları hakkında bilgi sağlar ve gelecekte Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmek üzere değerlendirmeye alınabilecek alanları belirler.

Dünya Mirası Geçici Listesi, ülkelerin UNESCO'ya başvurarak aday gösterdikleri alanları içerir. Bu listeye dahil edilen alanlar, özel bir kültürel veya doğal değere sahip olduklarına inanılan ve Dünya Mirası Listesi'nde yer almayı hak eden potansiyel alanlardır. Bu alanlar, ülkeler tarafından titiz bir ön inceleme ve belgeleme sürecinden geçirilir ve ardından UNESCO tarafından değerlendirilir.

Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan alanlar, aday gösterildikleri tarihten itibaren en az bir yıl süreyle değerlendirmeye alınır. Bu süre zarfında, alanın Dünya Mirası kriterlerine uygunluğu ve koruma durumu incelenir. Eğer alan, bu süre zarfında gereken kriterleri karşılamaya devam ederse, daha sonra Dünya Mirası Listesi'ne resmi olarak eklenme adayı olarak değerlendirilir.

Dünya Mirası Geçici Listesi, ülkelerin kültürel ve doğal miraslarının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına önem veren UNESCO'nun çalışmalarının bir parçasıdır. Bu liste, dünya çapında önemli kültürel ve doğal alanların tanıtılmasına ve korunmasına katkıda bulunur.
İran Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, ülkede yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını engellemek amacıyla 54 bin tutukluya ev izni verildiğini söyledi.
Ülkede 77 kişinin ölümüne yol açan ve 2 bin 300'den fazla vaka tespit edilen koronavirüs nedeniyle Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi'nin talimatıyla geçen haftadan bu yana 54 bin tutukluya ev izni verildiğini aktaran İsmaili, cezaevine girenlerin oranında da önceki dönemlere göre yüzde 35 azalma olduğunu ifade etti.
Nihayet beklenen haber geldi, hastalarımıza sağlık diliyorum.


SGK: "SMA hastalarımızın tedavisinde kullanılan SUT’a tabi ilaçların erişimi ile ilgili konu çözüme kavuşmuştur."


Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: SMA hastalarımızın SUT'a tabi ilaçlarını daha önce olduğu gibi temin etmeye devam edeceğiz.