Alfa, beta ve gama ışınları, radyoaktif bozunma süreçlerinde ortaya çıkan üç farklı türdeki parçacık veya elektromanyetik ışınları ifade eder. İşte bu üç tür ışın hakkında daha fazla bilgi:

1. Alfa ışınları: Alfa ışınları, radyoaktif bozunma sürecinde ortaya çıkan yüklü parçacıklardır. Alfa parçacıkları, iki proton ve iki nötron içeren helyum çekirdekleridir. Alfa ışınları, pozitif elektrik yüküne sahiptir ve genellikle yavaş hareket ederler. Alfa parçacıkları, diğer parçacıklara göre büyük bir kütle ve yük taşıdığından, maddeyle etkileşime girerek kolayca hapsedilebilir. Bu nedenle, alfa ışınları, birkaç santimetre mesafeden yayılımını sınırlayan bir madde tarafından durdurulabilir.

2. Beta ışınları: Beta ışınları, radyoaktif bozunma sürecinde ortaya çıkan yüklü parçacıklardır. Beta parçacıkları, elektronlar (negatif beta bozunması) veya pozitronlar (pozitif beta bozunması) olabilir. Elektronlar, atom çekirdeğinden salınarak yayılırlar. Beta parçacıkları, alfa parçacıklarına göre daha küçük bir kütleye sahiptir ve elektrik yükleri vardır. Beta ışınları, alfa ışınlarına göre daha yüksek bir penetrasyon yeteneğine sahiptir ve daha uzak mesafelere yayılabilirler. Yine de, beta ışınları, biraz kalın bir madde (örneğin alüminyum) ile durdurulabilir.

3. Gama ışınları: Gama ışınları, elektromanyetik bir radyasyon türüdür. Diğer elektromanyetik ışınlar gibi gama ışınları da fotonlardan oluşur. Gama ışınları, nükleer bozunma veya atomik çekirdeklerin enerji değişimi sonucunda ortaya çıkar. Gama ışınlarının yükü yoktur, ancak yoğun bir enerjiye sahiptirler ve elektromanyetik spektrumun en yüksek enerjili bölümünde yer alırlar. Gama ışınları, alfa ve beta ışınlarından daha yüksek bir penetrasyon yeteneğine sahiptir ve yoğun bir maddeye ihtiyaç duymadan uzun mesafeler boyunca yayılabilirler. Kalın bir kurşun veya beton tabaka gibi yoğun maddelerle durdurulabilirler.

Alfa, beta ve gama ışınları, radyoaktif maddelerin bozunması sonucunda ortaya çıkar ve çeşitli uygulamalarda kullanılır, örneğin medikal teşhis ve tedavi, endüstriyel uygulamalar ve nükleer enerji üretimi gibi alanlarda.